Placebo'nun süperrrrrrrrrrrrrrrr şarkıları var dinleyin bnce harika şarkıları var!!!
Özellikle Meds, Broken Promise ve Where is my mind?....
Meds(türkçe Çeviri)
Placebo
I was alone, Falling free,
yalnızdım,düşüyordum
Trying my best not to forget
unutmamak için elimden geleni yapıyorum
What happened to us,
bize ne olduğunu
What happened to me,
bana ne olduğunu
What happened as I let it slip.
ben düşürürken ne olduğunu(unutmamaya çalışıyorum)
I was confused by the powers that be,
kafam çok karışıktı
Forgetting names and faces.
isimleri ve yüzleri unutuyordum
Passersby were looking at me
gelip geçenler bana bakıyordu
As if they could erase it
sanki silecekmiş gibi
Baby did you forget to take your meds?
bebeğim ilaçlarını almayı mı unuttun
Baby did you forget to take your meds?
I was alone,
yalnızdım
Staring over the ledge,
çıkıntı üstünden yıldız oluyordum
Trying my best not to forget
unutmamak için elimden geleni yapıyorum
All manner of joy
onca sevinç tutumunu
All manner of glee
onca keyif tutumunu
And our one heroic pledge
ve bizim tek kahraman rehinimizi
How it mattered to us,
bunun bizim için nasıl önemli olduğunu
How it mattered to me,
bunun benim için nasıl önemli olduğunu
And the consequences
ve bütün sonuçları
I was confused,
kafam karışıktı
By the birds and the bees
kuş ve arılar arasında
Forgetting if I meant it
unutuyorum eğer onu kastediyorsam
Baby did you forget to take your meds?
bebeğim ilaçlarını almayı unuttun mu
And the Sex and the drugs and the complications
ve seks,uyuşturucu ve şikayetlerini
Baby did you forget to take your meds?
bebeğim ilaçlarını almayı unuttun mu
I was alone,
yalnızdım
Falling free,
düşüyordum
Trying my best not to forget
unutmamaya çalışıyordum
Broken Promise(türkçe Çeviri)Placebo
They rise above this,
(bunun üzerine yükselirler)
They cry about this,
(bunun için ağlarlar)
As we live and learn..
(biz yaşar ve öğrenirken...)
A broken promise,
(tutulmamış bir söz)
I was not honest,
(dürüst değildim)
Now I watch as tables turn,
(şimdi masaların dönüşü gibi izliyorum)
And you're singing -
(ve sen şarkı söylüyorsun)
I'll wait my turn,
(kendi sıramı bekleyeceğim)
To tear inside you,
(senin içine ağlamak için)
Watch you burn,
(senin yanışını izlemek için)
I'll wait my turn,
(kendi sıramı bekleyeceğim)
I'll wait my turn.
(kendi sıramı bekleyeceğim)
I'll cry about this,
(bunun için ağlıyorum)
And hide my cuckold eyes,
(ve aldatılmış gözlerimi saklıyorum)
As you come off all concerned,
(sen tüm alakayı koparırken)
And I'll find no solace,
(hiçbir teselli bulmayacağım)
In your poor apology,
(senin o zavallı özüründe)
In your regret that sounds absurd,
(saçma gelen pişmanlığında)
And keep singing -
(ve şarkı söylemeye devam et)
I'll wait my turn,
(kendi sıramı bekleyeceğim)
To tear inside you,
(senin içine ağlamak için)
Watch you burn..
(senin yanışını izlemek için)
And I'll wait my turn,
(kendi sıramı bekleyeceğim)
To terrorize you,
(seni korkutmak için)
Watch you burn..
(yanışını izlemek için...)
And I'll wait my turn,
(ve kendi sıramı bekleyeceğim)
I'll wait my turn.
(kendi sıramı bekleyeceğim)
And this is a promise -
(ve bu bir söz)
Promise is a promise,x2
(bir söz)
And I'll wait my turn,
(ve kendi sıramı bekleyeceğim)
To tear inside you,
(senin içine ağlamak için)
Watch you burn,
(senin yanışını izlemek için)
I'll wait my turn,
(kendi sıramı bekleyeceğim)
I'll wait my turn.
(kendi sıramı bekleyeceğim)
A broken promise,
(tutulmamış bir söz
You were not honest!
(dürüst değildin)
I'll bite my time
(zamanımı aşındıracağım)
I'll wait my, turn.
(kendi sıramı bekleyeceğim)
Not:
www.garaj.org dan alıntıdır....
Dinlemenizi tavsiye ediyorum harika şarkılar..... Özellikle where is my mind?(fight club ın müziği)